İşçi ve asgari ücret artışları, enflasyon gerçeğiyle kıyaslandığında yetersizdir. Asıl endişe verici olan ise ülkenin neredeyse yarısının asgari ücretle geçinmeye çalıştığı gerçeğidir. Hekim ve sağlık çalışanlarının maaşları da son derece yetersizdir. Teşvik geliri ise hizmetin niteliğini önemsememektedir. Asıl önemli olan, niteliği önemseyen “Hakkıyla Görev” uygulamasının hayata geçirilmesidir. Alınan eğitimin karşılığı olarak toplam gelirin %80’ine denk gelen “TEK KALEM MAAŞ” ödemesine geçilmesi gerekir. Buna göre en düşük hekim maaşı, yoksulluk sınırının en az üç katı olmalıdır. Güvensiz koşullar, yetersiz sağlık profesyoneli desteği, son derece düşük maaş ve saatlik nöbet ücretleri ile her gün artan şiddet, Hekimlik mesleğinin ülkemizde icra edilebilme imkanını giderek ortadan kaldırmaktadır. Bu ülkenin okumuş, eğitimli, üretken ve vefalı hekimlerine bu şartları dayatmak, beyin göçüne destektir. Bu anlamsız uygulamalar artık son bulmalıdır. Kamu hekimliğini ve hastaların nitelikli tedavi olma hakkını “Hakkıyla Görev” mottosuyla savunan Hekim Birliği sendikasının talepleri, Bakanlığımızca önemsenmelidir. Hekimlik için verilen mücadeleye destek olmak adına tüm kamu hekimleri sendikamıza üye olarak bu taleplerin daha güçlü bir şekilde dile getirilmesini desteklemelidir. Zaman, bireysel itiraz değil, birlikte mücadele zamanıdır. Sendikamız her zaman haksızlığa karşı duracak, şu an olduğu gibi her platformda hekimlerin sesi olacak,asla sessiz kalmayacaktır. #MemurlarAçSendikalarSessiz
